07 Şub 2020

Prof. Dr. Atilla Bir’e İTÜ’den Fahri Doktora Beratı

Değerli emekli öğretim üyemiz Prof. Dr. Atilla Bir’e bilim ve teknoloji tarihine yaptığı katkılar nedeniyle Üniversitemiz tarafından “Fahri Doktor” unvanı verildi.

Haber: İTÜ Medya ve İletişim Ofisi

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından klasik dönem İslam bilim ve teknoloji eserlerinin çağdaş yorumu, günümüz bilim hayatına ve gelecek kuşaklara kazandırılmasındaki katkıları nedeniyle Fuat Sezgin Hizmet Özel Ödülü’ne değer görülen, yaptığı çalışmalarla hem ülkemize hem de üniversitelere önemli eserler bırakan emekli öğretim üyemiz Prof. Dr. Atilla Bir’e “Fahri Doktora Beratı” düzenlenen törenle takdim edildi.

Fahri Doktora Töreni İTÜ Ayazağa Yerleşkesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi Senato Salonu’nda gerçekleştirildi. Törene Atilla Bir’in ailesi, Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Karaca, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ile bilim dünyasından çok sayıda davetli katıldı. Tören, İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim üyeleri Doç. Dr. Ali Tüfekçi ve Dr. Öğr. Üyesi Serkan Mesut Halili tarafından icra edilen müzik dinletisi ile başladı.


atilla-bir-fahri-doktora (1)
Teknik Üniversite’nin 64. Fahri Doktora Beratı

Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca, İTÜ tarihi yazma konusunda Prof. Dr. Atilla Bir ile teşrik-i mesai harcadığını ve çok iyi eser ortaya koyduklarını söyledi. 250. yılını kutlamaya doğru ilerleyen Teknik Üniversite’nin 64. fahri doktora unvanı tevcih töreni için bir araya geldiklerini ifade eden Karaca, onursal doktora geleneğinin tarihine vurgu yaptı.

Prof. Dr. Karaca konuşmasında şu ifadeleri kullandı, “Zikrettiğim her iki sayı da Türkiye’de ve Dünya’da çok az üniversitede telaffuz edilebilecek sayılar, Üniversitemizin derin köklerine işaret ediyor. İTÜ’de ilk fahri doktora unvanı 1949’da Karl von Terzaghi’ye takdim edilmişti. Yıllar içerisinde çok değerli şahıslara senatomuzca bu unvan layık görüldü. Bir kurumun fahri doktora unvanını tevcih etmesi karşılıklı bir yol sunuyor. Fahri doktora aynı anda iki tarafa da açılan bir kapı gibi. Bir yandan kurum varlığını bu unvanların tevcihiyle tanımlıyor, kurumun kültürünün üzerine yeni taşlar koyuyor. Öte yandan toplumda belirli yönleriyle öne çıkan bir şahsiyetle aranızda bağ kuruyor, toplumun takdirini tescilliyor, tasdik ediyor. Bu açıdan baktığımızda 38 yıl boyunca Teknik Üniversite çatısı altında Elektrik Mühendisliği Bölümü, Kontrol ve Kumanda Sistemleri Anabilim Dalı’nda sayısız öğrenciye ufuk açan Atilla Bir hocamızı bugün burada birincil olarak bilim ve teknoloji tarihçisi kimliğiyle ağırlıyoruz. Kendisi kasıtlı olarak yok sayılan bir bilim tarihi külliyatının batı tarihinin içine girmesini sağladı. Kendisine çok yakın zamanda cumhurbaşkanımız tarafından TÜBA Fuat Sezgin Ödül’ü de takdim edildi.”

Bilim ve Teknoloji Tarihine Önemli Katkı

Prof. Dr. Mehmet Karaca’nın konuşmasının ardından İTÜ Fen-Edebiyat Fakültesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tuncay Zorlu kürsüye gelerek senato kararını okudu. Zorlu şunları söyledi: “Üniversitemiz Elektrik-Elektronik Fakültesi, Elektronik Mühendisliği Bölümü, Kontrol ve Kumanda Sistemleri Anabilim Dalı emekli öğretim üyesi olarak görev yapan Prof. Dr. Atilla Bir’e bilim ve teknoloji tarihine yaptığı katkılar nedeniyle Üniversitemiz Senatosu tarafından alınan karar ile fahri doktor unvanı verilmiştir.”

Prof. Dr. Atilla Bir: “35 yıl mühendis yetiştirdim; şimdi ise bilim tarihçisi yetiştiriyorum.”

Prof. Dr. Atilla Bir törende yaptığı konuşmasında şunları söyledi, “Bugün benim en mutlu günüm diyebilirim. Benim bilim tarihçisi olmamda en çok emeği geçen kişi Prof. Dr. Kazım Çeçen hocamdır. Prof. Dr. Kazım Çeçen tarafından kurulan Türk-İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Enstitüsü’nde 1975 tarihinden itibaren görev aldım. Bu enstitünün 1981 ve 1986 yıllarında tertiplediği I. ve II. Uluslararası Türk-İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Kongrelerinin bilim kurullarında bulundum. Kazım Çeçen hocamın: ‘Biz mühendisler en iyi bilim tarihçileriyizdir. Çünkü bilimin lisanı matematik ve mantıktır. Bu konuda mühendisler çok şanslıdır.’ sözü beni heyecanlandırdı ve bana güven verdi.” dedi.

Bilim tarihi konusunda yaptığı çalışmaların hemen hemen hepsini bir komisyonla yürüttüğünü farklı uzmanlarla çalışmak gerekiyor diyen Atilla Bir, eserlerini oluştururken izlediği yöntemleri aktardı. Konuşmasında, Benu Musa’nın ‘Kitab al Hiyal’ adlı eserinden bahseden Atilla Bir, Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kendisini İstanbul Üniversitesi’ne bilim tarihi üzerine dersler vermesi için davet etmesinin hayatında önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade etti.
Bilim tarihi üzerine yaptığı konuşmada Abbasiler dönemine ayrı bir başlık açan Prof. Dr. Atilla Bir, “Abbasiler, kendi dönemlerinde bir yaşam tarzı oluşturdular. İpek Yolu’nun açıldığı, ticaretin geliştiği bu dönemde zenginlik ve hoşgörü egemen olmuş. Onlar Yunanlıların Helenistik dönemde enteresan şeyler yaptığını biliyor, Helenistik dönem kitaplarını temin ediyorlar. Yunancayı bilen Süryanilere, Yahudilere ve kendileri de yunanca öğrenmek suretiyle bu kitapları çeviriyorlar. Onlar gibi yazmayı öğreniyorlar. Bunun sonucunda müthiş bir patlama oluyor. İşte Farabi, Bîrûnî, Tûsî, Heysem ve İbn-i Sina gibi bilim adamları bu dönem sonrasında ortaya çıkıyor. Aniden bin yıllarında adeta bir patlama oluyor. Horasan bölgesinde birden bire özgün eserler üretmeye başlıyorlar. Rasat yapıyorlar ve hemen hemen her konuda yazıyorlar. Her konuda bilim adamları yetişiyor. Her konuda çok ilginç şeyler yazmaya başlıyorlar. Bizim de bunu yapmamız gerekiyor. Fuat Sezgin bu anlamda epey bir hizmette bulundu. Bizim de çok büyük bir görevimiz var ve yapılacak çok iş var.” dedi.

Prof. Dr. Atilla Bir: “35 yıl mühendis yetiştirdim. Şimdi ise bilim tarihçisi yetiştiriyorum ne mutlu bana! ” diyerek sözlerini noktaladı.

atilla-bir-fahri-doktora (2)

Prof. Dr. Atilla Bir Hakkında

Atilla Bir, 1941 yılında İzmir’de doğmuştur. Orta öğrenimini İzmir ve İstanbul’da tamamlayarak 1959 yılında Saint Joseph Lisesi’nden mezun olmuştur. 1960 yılında Almanya-Karlsruhe Yüksek Teknik Okulu’nun (TH-Karlsruhe) Elektrik Fakültesi’nde öğrenime başlamış, 1966 yılında Elektrik Yüksek Mühendisi olarak Zayıf Akım Dalı’ndan mezun olmuştur. Siemens-Karlsruhe Araştırma Laboratuarı’nda bir yıl kontrol mühendisi olarak çalışmış ve elektronik kontrol sistemlerinin geliştirilmesinde katkıda bulunmuştur. 1968–1969 yıllarında yedek subaylığı sırasında Ağrı İnşaat Emlak Dairesi’nde kontrol mühendisi olarak görev almıştır. 1970 yılında İTÜ Elektrik Fakültesi, Elektriğin Endüstriye Tatbikatı Kürsüsüne asistan olarak girmiştir. 1975 yılında “Belirgin ve Olasıl Kontrol Sistemlerinde Öngörü” konulu doktorasını vermiştir. 1980 yılında “Optimal Kontrol Problemlerinin Geometrik Yorumu” isimli teziyle Doçent unvanını ve 1989 yılında Profesör unvanını almıştır. İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi, Elektrik Mühendisliği Bölümü, Kontrol ve Kumanda Sistemleri Anabilim Dalı’nda 38 yıl öğretim üyesi olarak görev yaptıktan sonra 2008 yılı başında yaş haddinden emekli olmuştur. Bu süre içinde Fakülte’nin lisans ve lisansüstü eğitiminde Otomatik Kontrol, Dijital Kontrol, Stokastik Kontrol, Dayanıklı Kontrol ve Biyolojik Sistemlerin Modellenmesi ve Kontrolü konularında dersler vermiş ve 6 adet doktora yönetmiştir. Ayrıca İstanbul Üniversitesi, Bilim Tarihi Bölümü’nde ve İTÜ’nin İnsan ve Toplum Bilimleri programında ‘Teknoloji Tarihi’ ve ‘Bilim Aletleri Tarihi’ konularında dersler vermiştir.

Prof. Dr. Kazım Çeçen tarafından İTÜ bünyesinde kurulan Türk-İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Enstitüsü’nde 1975 tarihinden itibaren görev almıştır. Bu enstitünün 1981 ve 1986 yıllarında tertiplediği I. ve II. Uluslararası Türk-İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Kongrelerinin bilim kurullarında bulunmuştur. İlk kongreye sunduğu Benu Musa’nın ‘Kitab al Hiyal’ adlı eseri ve ikinci kongreye sunduğu Türk kadran usturlabının prensibi ve kullanımı isimli bildiriler onun bilim tarihi konusunda çalışmalar yapmasına vesile olmuştur. 1990 tarihinde İngilizce yazdığı ve IRCICA tarafından yayınlanan ‘Kitab al-Hiyal’ of Banu Musa Bin Shakir isimli kitap dokuzuncu yüzyılda mekanik düzenler konusunda yazılmış bulunan kitabın Modern Sistem Mühendisliği yönünden bir incelenmesidir. Takip eden yıllarda, İslam döneminde yapılan çalışmaları ve özellikle kendi çalışma konusu Kontrol ve Sistem Mühendisliği tarihi konularında, genç mühendislerin ilgisini çeken pek çok konuyla ilişkili olarak çeşitli popüler dergilerde yazılar yazmıştır. Ayrıca Y. Müh. Mahmut Kayral, Y. Müh. Şinasi Acar ve özellikle bilim tarihçisi Prof. Dr. Mustafa Kaçar’la birlikte bilimsel dergide yazılar yazmakta ve konferanslar vermektedir.

İTÜ Ayazağa Kampüsü

Rektörlük Binası Maslak-Sarıyer / İstanbul

İTÜ Ayazağa Kampüsü Telefon

0212 285 30 30 (40 Hat)

İTÜ Ayazağa Kampüsü Fax

0212 285 29 10

İTÜ
More than one Google Analytics scripts are registered. Please verify your pages and templates.